5 Eylül 2013 Perşembe

Emperyalistler Suriye’ye saldırıda anlaştı | Gözcü

Yetkili yazılı açıklamasında, “bildirilen kurban sayısına, öldürülenlerin ve yaralananların bildirilen semptomlarına, görgü tanıklarının ifadelerine ve açık kaynaklar, ABD istihbaratı ve uluslararası ortakları kültür turları tarafından toplanan diğer olgulara bakıldığında, bu olayda Suriye rejiminin siviller karşısında bir kimyasal silah kullandığı konusunda çok az şüphe var” dedi.


Yetkilinin adının açıklanmaması kaydıyla yapılan açıklama ABD Başkanı Barack Obama’nın cumartesi günü Beyaz Saray’da ulusal güvenlik ekibiyle yaptığı görüşmenin ardından geldi ve daha önceki açıklamalara kıyasla daha sert bir ton içeriyor.


ABD’nin yanı sıra saldırıya “ciddi yanıt” verileceği uyarılarını yapan İngiltere ve Fransa’nın söylemleri de gittikçe sertleşiyor.


İngiltere Başbakanı David Cameron askeri müdahale isterken hükümet kaynakları Londra ve müttefiklerinin hava saldırıları, uçuşa yasak bölge uygulanması ve Suriye’deki muhaliflerin silahlandırılması gibi bir dizi seçeneği değerlendirdiğini belirtiyor. Hava saldırıları en olası tepki gibi görünüyor.


Suriye hükümetinin Birleşmiş Milletler denetçilerinin kimyasal silah saldırısı düzenlendiği iddia edilen bölgelere girmesine antalya otelleri izin verdiğini hatırlatan gazete, bunun Amerika tarafından “geç ve yetersiz” bir adım olarak nitelendirildiğini yazıyor.


Financial Times, ABD Başkanı Obama, İngiltere Başbakanı Cameron ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın “ciddi bir tepki” verilmesi yönünde iletişim halinde kalmaya seyahat devam edeceklerini söylediklerini de aktarıyor.


Gazete ayrıca, İran ve Rusya’nın, Şam’a gerçekleştirilecek olası bir saldırının Orta Doğu’daki güvenlik durumunu olumsuz etkileyeceği yönünde uyarısını da haberine taşıyor.


Financial Times için James Blitz tarafından kaleme alınan bir makale, Suriye’ye yapılacak olası bir müdahalenin üç soru taşıdığını yazıyor.


Sorulardan ilki Amerika ve müttefiklerinin geçen hafta gerçekleşen saldırı hakkında delillerin ortaya çıkması için ne kadar bekleyeceği üzerine…


Blitz, Irak’ın işgalinden önce Birlemiş Milletler denetçilerinin Saddam Hüseyin’in kitle imha silahına sahip olup tatil olmadığını keşfetmek için daha fazla vakit tanınması gerektiğini söylediklerini hatırlatıyor. Blitz’e göre bazı Batılı yetkililer bu hatayı bir daha işlemek istemeyecektir.


Buna cevaben bir kez daha Amerika’nın Irak’a saldırışında BM kararı beklemediğinin akıllara geleceğini yazıyor Blitz, ve Rusya’nın Güvenlik Konseyi’nde veto hakkını kullanma olasılığını aktarıyor.


Buna rağmen, Blitz’e göre Amerika, Suriye’nin kimyasal silahları yasaklayan 1925 Cenevre Protokolü’nü ihlal ettiğini söyleyebilir.


İngiltere ve Amerika’nın, Esad’ın devrilmesiyle ortaya çıkacak bir iktidar boşluğunu dolduracak ılımlı bir grubun dolduramayacağını düşündüğünden geçmişte muhaliflere yardım etmekten çekindiğini hatırlatıyor Blitz karadeniz turu ve ekliyor: “Ama şimdi pek çok askeri uzman, kimyasal silah kullanımının kabul edilemeyeceğini göstermek için Amerika’nın bir kerelik müdahale etmeyi düşünmesi gerektiği inancında.”


Telegraph gazetesi, manşetten duyurduğu haberde İngiltere’nin Amerika’yla işbirliği yapıp Suriye’ye “günler içinde” saldırmayı planladığını yazıyor. Gazetenin haberi şöyle devam ediyor:


Hükümet kaynakları Başbakan David Cameron ve Obama’nın da dahil olduğu uluslararası liderler arasında görüşmelerin devam edeceğini, ama olası bir askeri müdahalenin gelecek hafta kadar erken bir zamanda başlayabileceğini söylüyor.”


Richard Spencer, Telegraph gazetesinde yayınlanan analizinde saldırının Esad hükümeti tarafından gerçekleştirildiğini varsayıp bunun nedenlerini sorguluyor.


Spencer’a göre Esad, 8 Ağustos’ta kendisine yönelik suikast girişiminin, veya Fransız Le Figaro gazetesinin yayınladığı Amerika ve İsrail’in Suriye içinde muhalifleri balayı otelleri gizlice eğittiği iddialarının öcünü alıyor olabilir.


Geçmişte Esad’ın gitmesinin Batı’nın kontrol edemeyeceği bir kaos ortamına yol açacağından endişelenildiğini hatırlatan Spencer, Orta Doğu’nun parçalanması durumunda istemese de Barack Obama’nın suçlu olacağını öne sürüyor. Spencer’a göre, kimyasal silah iddiası böylece Obama’ya Orta Doğu’yu istediği gibi şekillendirme fırsatı tanıyor.


Independent gazetesi için bir makale kaleme alan Robert Fisk, Lübnan, Mısır ve Suriye’de toplumun artık “korkutucu boyutta” çarpık olduğunu yazıyor.


Mısır’dan ayrılmak için Kahire havalimanına gittiği sırada tanklarla karşılaştığını yazan Fisk, bu sırada Lübnan’dan arayan seyahat acentesinin Beyrut’ta bombalı saldırı gerçekleştiğini söylediğini aktarıyor.


Fisk’e göre eski Amerika başkanı George Bush’un “içi boş” olarak nitelediği sözlerinden dolayı Orta Doğu’da herkes bir çeşit “teröre karşı savaş” içinde.


Fisk, Arap dünyasında başlayan adalet ve asalet arayışının “bir morg kadar kötü kokan” sonuçlar doğurduğunu; hatta çatışmaların artık sınırları geçmeye başladığını yazıyor.


Yazar buna örnek olarak “Suriye’deki iç savaşın, geçmişte bir iç savaş yaşayan Lübnan’ı vurmasını” gösteriyor. Fisk’e göre Lübnan’da bir kesim yeniden bir iç savaş çıkmaması için çalışırken, bir başka kesim aynen bunun gerçekleşmesi için çaba harcıyor.


Yine Independent gazetesi için yazan Owen Jones, Suriye halkının iyiliği için Batı’nın ülkede bir askeri müdahaleye gitmemesi gerektiğini belirtiyor.


Owen Jones, Suriye’deki muhalefetin oldukça farklı gruplardan oluştuğunu, ve Esad’ın yerine gelecek olası bir gruba karşı “iç savaş içinde iç savaş” başlatılabileceğini öne sürüyor.


Jones, Batı’nın müdahalesinin bölgedeki sonuçlarına örnek olarak, Irak’ta çıkan mezhep çatışmalarını, ve Bahreyn’de demokrasi yanlısı protestocuların “Batı desteğini arkasına alan bir diktatöre karşı” çabalarını gösteriyor.


İngiliz siyasetçi ve diplomat Paddy Ashdown tarafından Times gazetesi için yazılan makalede uluslararası hukukun geçerliliğini yitirmemesi için kimyasal silah kullanımının cezalandırılması gerektiği görüşüne yer veriliyor.


Ashdown makalesinde, İngiliz dışişleri bakanı William Hague’in saldırıdan Esad’ı sorumlu tutmasını eleştiriyor, ve BM denetçilerinin araştırmalarını bitirmesi için zaman tanınması gerektiğini yurtdışı turları yazıyor.


İngiliz diplomat, İngiltere’nin şimdi askeri operasyondan önce Rusya’yla el ele verip gerçekleri ortaya çıkarması gerektiğini söylüyor.


Geçmişte BM Bosna Hersek Özel Temsilcisi de olan Ashdown, Bosna ve Kosova türü askeri müdahalenin akıllıca olmadığını, ve tüm diplomatik ve hukuki yolların aranması gerektiğini yazıyor.


Guardian gazetesi, Suriye’nin kuzeyinde savaşan muhaliflerin, bugüne kadarki en büyük silah yardımını aldığını söylediklerini okuyucularıyla paylaşıyor.


Gazete, Suudi Arabistan ve Katar tarafından gönderilen yardımın Türkiye sınırından Suriye’ye geçmesine son 3 gün boyunca izin verildiğini yazıyor.


Gazetenin bir muhalif komutana dayanarak aktardığı habere göre, Türkiye’de bekletilen ve şimdi sınırı geçmesine izin verilen askeri teçhizat uçaksavar füzeler içermese de tanksavar füze içeriyor. (BBC Türkçe)


Mehmet BoriTSK Savaşma Kabiliyetini Önemli Ölçüde Yitirmiştir


Tünay SüerMısır’da tanklar, Türkiye’de TOMA ve Akrep’ler!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder